Geziler & Özel Günler
Antalya Çocuk Köyü’nde öğrenme yalnızca sınıf içinde gerçekleşmez. Çocukların merakı ve topluluk yaşamı, bizi bazen doğaya, bazen bir müzeye, bazen de bir bayram kutlamasına götürür. Geziler ve özel günler, öğrenmenin dışa taşan, toplulukla büyüyen ve çocukların hem dünyayı hem de kendilerini keşfettikleri alanlardır.
Okulda Geziler: Öğrenmenin Dışa Taşan Hali
“Öğrenme, dört duvarla sınırlı değildir. Dünya çocuklar için bir sınıftır; sokakları, ormanları, tren istasyonları, müzeleriyle…”
Okulumuzda geziler, yalnızca eğlenmek için değil; anlamlı öğrenmelerin, gerçek hayatla buluşmanın ve toplulukla büyümenin bir parçasıdır. Çocukların merakına, proje süreçlerine, doğa takvimine ya da güncel olaylara bağlı olarak çeşitli gezi ve yürüyüşler planlanır.
Neden Gezi?
Yerinde öğrenme: Müzede sanat, pazarda matematik, ormanda bilim, sokakta tarih öğrenilir.
Bağ kurmak: Çocuklar yaşadıkları çevreyi tanır, sorular sorar, gözlemler yapar.
Toplumsal farkındalık: Ulaşım, üretim, toplumsal yaşam gibi konularla doğrudan temas kurar.
Merakın desteklenmesi: “Nereye gidiyoruz?” değil, “Neyi birlikte keşfedeceğiz?” sorusu öne çıkar.
Topluluk ruhu: Birlikte hareket etme, sorumluluk alma, birbirini gözetme becerisi gelişir.
Ne Tür Geziler Yapıyoruz?
Doğa yürüyüşleri ve orman günleri
Proje odaklı yerinde öğrenme gezileri (örneğin tren garı, fırın, belediye binası, ören yeri, müze)
Sanat ve tiyatro gezileri
Yerel üreticileri tanıma gezileri
Toplumsal sorumluluk ve kültürel etkinlik ziyaretleri
Her gezi çocukların gelişim düzeyine, mevsime ve pedagojik hedeflere uygun olarak planlanır.
Güvenlik Nasıl Sağlanır?
Her gezi en az iki öğretmenle gerçekleştirilir. Gerekli durumlarda destek personel ya da gönüllü veliler eşlik eder.
Gezi öncesi çocuklara detaylı bilgi verilir. Nerede olunacağı, nasıl hareket edileceği ve nelere dikkat edileceği birlikte konuşulur.
Tüm izin belgeleri önceden alınır.
Acil durum listeleri, iletişim numaraları ve sağlık bilgileri ekipte bulunur.
Taşıma araçları güvenilir ve sözleşmeli firmalardan temin edilir.
Yürüyüşlü gezilerde çocuklar tanımlayıcı kıyafetler giyer, grup içinde kalmaları sağlanır.
Yemek, su ve ilk yardım ihtiyaçları önceden organize edilir.
Veliler gezi süreci hakkında önceden bilgilendirilir ve gezi sonrası kısa bir değerlendirme yapılır.
Velilerin Rolü ve Katkısı
Bazı gezilerde gönüllü veliler çocuklara eşlik eder. Bu sayede çocukların tanıdığı bir yüz daha olur, veliler de sürece doğrudan tanıklık eder. Velilerden gelen öneriler de zaman zaman gezilerin yönünü şekillendirir.
Bir Gezi, Bir Dünya
Bizim için bir gezi; bir minibüse doluşmak değil, bir soruya birlikte yürümektir.
Bazen ormanda yere eğilip bir mantara bakmak, bazen bir yaşlıyla sohbet etmek, bazen de birlikte bir çiçek koklamaktır.
Çünkü biz biliyoruz ki, çocuklar sadece bilgiyi değil, hayatı da öğrenir.
Özel Günler ve Bayramlar
“Kutlamak, birlikte hissetmektir. Duygusu, anlamı ve sesi çocuklardan gelen bir bayram, hiç unutulmaz.”
Okulumuzda özel günler ve milli bayramlar, sadece takvimde işaretli günler olarak değil; çocukların aktif katılımıyla şekillenen, anlamı birlikte inşa edilen özel zamanlardır. 23 Nisan, 29 Ekim, 10 Kasım gibi milli günler; yılbaşı, Dünya Çocuk Günü ya da okul içinde anlam kazanan özel günler… Hepsi çocukların duygu ve düşüncelerine, merak ve katılımına göre, ortak kararla ve pedagojik hassasiyetle kutlanır ve anılır.
Çocuk Katılımı ve Karar Süreci
Hazırlık süreci sınıflarda ve çemberlerde yapılan sohbetlerle başlar. Önce çocuklara sorarız:
“Bu gün sizin için ne ifade ediyor?”
“Nasıl bir etkinlik yapalım?”
“Kim sahneye çıkmak ister?”
“Anlatmak, göstermek ya da birlikte düşünmek istediğiniz bir şey var mı?”
Çocuklar yalnızca etkinliğin katılımcısı değil, aynı zamanda yaratıcısıdır. Bu süreçte kendi fikirlerini özgürce ifade eder, başkalarının düşüncelerine kulak verir, ortak karar almanın gücünü yaşarlar.
Milli Değerlerle Uyumlu, Pedagojik Yaklaşım
Kutlamalar, Türkiye’nin ortak değerlerine saygılı, yaş gelişimine uygun ve kapsayıcı bir şekilde yürütülür. Milli bayramların tarihsel ve kültürel önemi çocuklara doğru ve sade bir dille aktarılır. Resmiyetin değil, aidiyetin; ezberin değil, anlamın öne çıktığı bir öğrenme zemini oluşturulur.
Çocuklar sadece bilgilenmekle kalmaz, bu değerlere içtenlikle bağ kurar. Örneğin 23 Nisan’da sadece gösteri yapılmaz; çocuk hakları konuşulur, kendi haklarına dair afişler hazırlanır, çemberlerde “söz hakkı” yeniden hatırlanır.
Velilerin Katılımı ve Topluluk Ruhu
Her kutlama bir topluluk ruhuyla yaşanır. Veliler kimi zaman hazırlıklarda destek olur, kimi zaman çocuklardan gelen davetlerle izleyici olur, bazen de kendi emekleriyle çocuklara sürprizler hazırlar. Evde yapılan yiyecekler paylaşılır, birlikte hazırlanan alanlarda buluşulur.
Kutlamalar sırasında topluluğun tüm bireyleri bir araya gelir:
Müzik yapılır
Oyunlar sergilenir
Doğada yürüyüşler yapılır
Hikâyeler paylaşılır
Katılımcılık ve coşku, her çocuğun kutlamaya ait hissetmesini sağlar. Hiçbir çocuk sahneye çıkmak zorunda değildir; ama isterse onun için mikrofon vardır, kostüm vardır, alkış vardır.
Unutulmaz Olan: Hissettirdiklerimiz
Bizce bir kutlama en çok şunu hatırlatmalı:
“Ben buradaydım. Benim fikrimle oldu. Kalbimle katıldım.”
Bu yüzden özel günler prova stresiyle değil; neşeyle, paylaşmayla ve özgünlükle hazırlanır. Çocuklar sadece gösteri sunmaz; bazen bir günlüğü okur, bazen bir şiiri paylaşır, bazen sadece göz temasıyla orada olduğunu hissettirir.
Küçük Ellerle Büyük Anlamlar
Özel günlerde amaç büyük sahneler değil, büyük anlamlardır. Kimi zaman bahçeye çizilen bir Atatürk portresi, kimi zaman çemberde okunan bir barış hikâyesi, bazen de sadece gökyüzüne birlikte bakılan bir andır kutlama.





















