Antalya Çocuk Köyü Okulları’nda öğrenme yalnızca derslerle sınırlı değildir. Çocuklarımız, öğretmenleriyle ve arkadaşlarıyla farklı alanlarda bir araya gelir, deneyimleyerek öğrenir. Atölyeler ve branş dersleri, öğrenmeyi hem zenginleştiren hem de yaşama bağlayan bir köprü işlevi görür.
Öğretmen Atölyeleri
Antalya Çocuk Köyü Okulları’nda öğretmenlik, sadece ders anlatmaktan ibaret değildir. Her öğretmen bir dünya; ve her dünyanın içinde çocuklara ilham olacak onlarca yetenek, ilgi alanı, yaşam bilgisi vardır. İşte bu dünyaları çocuklarla buluşturmak için ortaya çıktı: Öğretmen Atölyeleri.
Öğretmen Atölyeleri, öğretmenlerin kendi ilgi alanlarını ve tutkularını okuldaki tüm çocuklara açtıkları, haftalık olarak düzenlenen buluşmalardır. Her öğretmen, dersi dışındaki bir alanda bir atölye açar. Sanatla ilgilenen bir öğretmen resim yapar, müziğe gönül vermiş biri enstrüman tanıtır, başka biri doğaya çıkar, hikâyeler anlatır ya da birlikte yoğurt mayalar.
Bu atölyelere her yaştan çocuk katılabilir. Yaş sınırlaması yoktur. Anaokulundan ilkokula, her çocuk her öğretmene bir adım yaklaşabilir.
Bir gün 4. sınıf öğretmeniyle yoğurt mayalayan anaokulu öğrencisi, ertesi gün bir fen öğretmeniyle çamurdan volkan yapar. Ve o küçük çocuk, artık okul koridorlarında o öğretmeni gördüğünde bir ders değil, bir güven anısı hatırlar. Okul onun için bir bina değil artık; tanıdık sesler, şefkatli yüzler, güvenli temaslarla dolu bir yaşam alanıdır.
Çünkü biz inanıyoruz ki, çocuklar sadece sınıflarda değil; bağ kurdukları her yerde öğrenir. Ve bir çocuğun hayatına dokunmanın en güçlü yolu, ona kendini görebileceği alanlar sunmaktır.
Öğretmen Atölyeleriyle, her çocuğun her öğretmene yaklaşabildiği, öğrenmenin sadece bilgi değil ilişkiyle de aktarıldığı bir okul hayal etmiyoruz artık. Yaşıyoruz.
Çocuk Atölyeleri
Antalya Çocuk Köyü Anaokulu & İlkokulu’nda her çocuk bir dünyadır. Ve her dünya, içinde keşfedilmeyi bekleyen benzersiz bir ışık taşır. İşte bu ışıkla parlayan bir alan: Çocuk Atölyeleri.
Her çocuk, en iyi bildiği konuda bir atölye açar; ister çizim, ister dans, ister satranç, ister origami. Kendi planını yapar, katılımcılarını karşılar, anlatır, gösterir, cesaretlendirir. Akranlarına, kendinden küçük ya da büyük arkadaşlarına bildiklerini aktarır.
Böylece bir çocuk sadece öğretmez; plan yapmayı, zamanı yönetmeyi, sorumluluk almayı, dinlemeyi, sabretmeyi, bir grubun karşısında konuşabilmeyi deneyimler. Liderlik eder, ilham olur, birlikte öğrenmenin neşesine öncülük eder.
Katılan çocuklar ise yepyeni şeyler dener, yaşıtı birinden öğrenmenin güvenini yaşar, cesaret bulur. Biz de bu deneyimlerde çocukların ne kadar güçlü, yaratıcı ve birbirine iyi geldiğini bir kez daha görürüz.
Çünkü öğrenme, birlikte yaşamaktan geçer. Okul bizim için yaşamın ta kendisidir.
Ekoloji Atölyeleri: Yaşamı Gözlemlemek, Korumak, Dönüştürmek
“Çocuk doğayı tanıdıkça kendini tanır. Toprağa dokundukça kalbi yumuşar, bir tohuma can verdikçe sorumluluğu öğrenir.”
Okulumuzda ekoloji, yalnızca bir ders değil; yaşamın bir parçasıdır.
Ekoloji atölyeleri, çocukların doğayla ilişki kurmalarını, çevresel farkındalıklarını geliştirmelerini ve yaşam döngüsünün bir parçası olduklarını içselleştirmelerini amaçlar.
Bu atölyelerde çocuklar sadece bilgi edinmez; gözlemler, deneyimler, üretir ve karar alma süreçlerine katılır.
Ekoloji eğitimi, doğaya dışarıdan bakmak yerine onun içinde yer almaktır.
Atölyelerde Neler Yapılır?
Her yaş grubu için farklı içeriklerle düzenlenen ekoloji atölyelerinde çocuklar:
Kompost yapar
Tohumları tanır ve eker
Bahçedeki böcekleri gözlemler
Mevsimlere göre sebzeleri işler
Kuşlar, arılar ve diğer canlılar için yaşam alanları oluşturur
Geri dönüşüm ve sıfır atık uygulamalarını deneyimler
Su, toprak, hava gibi yaşamsal kaynakları tanır ve korumanın yollarını öğrenir.
Nasıl Bir Yaklaşım İzlenir?
Duyusal öğrenme ön plandadır. Toprağa dokunmak, koklamak, dinlemek…
Süreç odaklıdır. Sonuç değil, yolculuk önemlidir.
Soru üretmek teşvik edilir. “Neden bazı bitkiler sadece sabah açar?” gibi sorularla öğrenme derinleşir.
Ortak sorumluluk duygusu gelişir. “Bu bahçe hepimizin” anlayışıyla hareket edilir.
Doğaya saygı ve şefkat temel değerdir.
Çocuklara Katkısı Nedir?
Sorumluluk duygusu gelişir. Canlı bir varlığı izlemek, büyütmek çocukta derin bir aidiyet hissi oluşturur.
Gözlem yeteneği artar. Bir filizin her gün ne kadar büyüdüğünü fark etmek, yaşamın detaylarını görmeyi öğretir.
Ekolojik okuryazarlık kazanırlar. Kaynakların sınırlı olduğunu ve yaşamın döngüsellik içinde işlediğini öğrenirler.
İfade becerileri gelişir. Gördüklerini, hissettiklerini kelimelere ve çizimlere dökerler.
İçsel denge desteklenir. Doğayla temas çocukların zihinsel ve duygusal regülasyonunu besler.
Ekoloji Atölyeleri ve Topluluk
Ekoloji atölyeleri sadece çocuklara değil, topluluğa da katkı sunar.
Veliler bahçe çalışmalarına, fide dikimine ya da hasat günlerine katılabilir.
Böylece doğa yalnızca bir derslik değil, ortak bir yaşam alanı haline gelir.
Öğretmenlerimiz doğa temelli öğrenme, ekolojik okuryazarlık ve permakültür uygulamaları konusunda bilgilidir.
Atölyeler her sınıfta haftalık olarak planlanır ve mevsimsel takvime göre içeriklendirilir.
Bir Toprağa Ektiğimiz Tohum, Bir Çocuğun Kalbinde Filizlenir
Ekoloji atölyelerinde çocuklar dünyayı değiştirme gücünün tohumla, suyla ve sevgiyle başladığını öğrenir.
Bu farkındalıkla büyüyen çocuk, yalnızca doğayı koruyan biri değil, yaşamı onaran biri olur.
Branş Dersleri
Antalya Çocuk Köyü Okulları’nda branş dersleri, çocukların akademik gelişimlerinin yanında yaratıcılıklarını, meraklarını ve sosyal becerilerini de güçlendirmek için tasarlanır. Anaokulundan ilkokula kadar her yaş grubuna uygun içeriklerle, çocuklar hem öğrenir hem de yaşamla bağ kurar.
Müzik
Anaokulu: Ritim oyunları, şarkılar, beden perküsyonu ve enstrüman keşifleri ile çocuklar müziği bir ifade ve oyun dili olarak deneyimler. Sesleri ayırt etmeyi, dinlemeyi ve müzikle duygularını ifade etmeyi öğrenirler.
İlkokul: İlkokulda çocuklar nota okuma, şarkı söyleme ve basit enstrüman çalma becerileri kazanır. Müziği kültürlerarası bir bağ olarak görür, farklı müzik türlerini tanır. Dersler, bireysel beceriyi geliştirmek kadar birlikte üretme ve orkestra deneyimini de içerir.
İngilizce
Anaokulu: Oyun, şarkı, hikâye ve drama yoluyla İngilizce doğal bir şekilde hayatlarına girer. Çocuklar dili ders değil, iletişim aracı olarak deneyimler.
İlkokul: İlkokulda İngilizce dersleri temel iletişim becerilerinin yanında okuma-yazma becerisini de içerir. Çocuklar yabancı dili sadece dil bilgisi olarak değil, kültürler arası köprü kuran bir araç olarak öğrenir. Projeler, oyunlar ve günlük hayatla bağlantılı etkinlikler İngilizceyi canlı tutar.
Ekoloji
Anaokulu: Bahçede toprakla, bitkilerle ve hayvanlarla tanışan çocuklar doğanın bir parçası olduklarını hisseder. Çiçek dikme, bahçeyi sulama, geri dönüşüm gibi küçük sorumluluklarla ekolojik farkındalık gelişir.
İlkokul: İlkokulda ekoloji çalışmaları bilimsel merakla birleşir. Çocuklar gözlem yapar, deneyler gerçekleştirir ve sürdürülebilir yaşam üzerine projeler geliştirir. Kompost yapmaktan enerji tasarrufuna kadar günlük yaşam pratiklerini öğrenirler.
Spor
Anaokulu: Hareket odaklı oyunlarla çocuklar bedenlerini keşfeder, koordinasyon, denge ve esnekliklerini geliştirir. Spor, rekabetten çok keyif ve paylaşım olarak deneyimlenir.
İlkokul: İlkokulda çocuklar farklı spor branşlarıyla tanışır, temel teknikleri öğrenir. Takım oyunları ile iş birliği, adil oyun ve dayanışma kültürü gelişir. Spor dersleri, beden sağlığının yanında özgüveni ve birlikte hareket etme becerisini de destekler.
